Bundan üç yıl önce bir çınar devrildi ülkemizde. Sanatın, insanlığın, vicdanın, aydın bakışın sahibi bir çınar; Tarık Akan
Henüz TRT'nin kurulmadığı, insanların açıkhava sinemalarında, koyu sohbetler, içecekler ve çiğdem-çekirdek çıtlatmaları eşliğinde, önlerindeki perdeye kilitlendiği yıllar.
Yani Yeşilçam'ın Yeşilçam olduğu yıllar.
İşte o yıllarda evlerimize girdi bu güzel insan. Hababam Sınıfı'nın Damat Ferit'i oldu, saçları, kıyafetleri model alındı. Gülüşü canlar yaktı.
Geçen her yılda kendini daima geliştirdi, yerinde saymadı. Her projesi bir öncekini geçti. En büyük rakibi yine kendisiydi.
Kardeşi için çırpınırken döktüğü gözyaşlarında yalnız bırakmadı izleyenleri onu, onlar da ağladılar Canım Kardeşim filminde. Kaybettiğimiz bir diğer değerli sanatçımız Halit Akçatepe ile anlattıkları hikayede kalpler acıdı, herkes içinde yaşadı o anları.
Kahraman Kıral'ın canlandırdığı o küçük kardeş, hepimizin kardeşi oldu sanki.
Gülüşü, içtenliği, insanlığı hiç değişmedi. İlerleyen yıllar ondan bir şey azaltmadan daima üzerine bir şeyler ekledi. Yer aldığı her proje ses getirdi. Özenle seçtiği senaryolar, onun yapısını da seriyordu ortaya.
Hiç değişmeyen bir diğer önemli şey de düşünceleri, çizgisiydi.
Atatürk sevgisini arttırarak devam etti hayatına hep. Vatanını seven, onun için çabalayan bir değer oldu her daim.
Ahlâkıyla, değerleriyle, insanlığıyla tam bir sanatçı olan Tarık Akan'ı saygı ve sevgiyle anıyoruz, ruhu şad olsun.